Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

10 Kasım

Resim
 

Çağın Suçu - Uğur Mumcu

Çağın Suçu - Uğur Mumcu  Her devrin adamları, her iktidardan koltuk kapanlar, aşağılık cuntacılar, kontrgerillacılar, işkenceciler, yine hangi "melanetlerin" peşindesiniz bu yıl? Bakalım neler yapacaksınız bundan sonra! Gerçekleri yıllar yılı yazanlar, doğruları haykıranlar, işkenceciden, zindancıdan korkmayan yazarlar, yazarlıktaki ağabeylerimiz, hocalarımız, kalemlerimizi yine özgürlük ve toplum için kullanacağız hep birlikte. Birbirimize güç katacağız eskisi gibi. Sağın kalemleri, bilgisizleri, yılışık yazarları, yine "komünizm ticaretine" devam edecek ve binlerce lirayı ceplerinize indirecek misiniz? Bu yılbaşı, kaç işadamından hediye aldınız paket paket? Her haksızlığa karşı koyanlar, adaletsizliğe boyun eğmeyenler, başkalarının özgürlüğü için savaşanlar; kutlu olsun savaşınız. Yalnız olmadığınızı bilirsiniz değil mi?. Korkaklar, ürkekler, evet efendimciler, el ovuşturanlar, e-mir kulları, uşaklar, üçkâğıtçılar, egoistler, yine aynı işlere devam edecek misiniz?...

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın yerine, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı.

Resim
Resmi Gazete'de yayımlanan kararla görev süresi dolan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ’ın yerine, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı. Resmi Gazete ’de yayımlanan Cumhurbaşkanı karar ile 2017 ’de Diyanet İşleri Başkanlığı’na atanan ve sekiz yıllık görev süresi tamamlanan Ali Erbaş’ın yerine İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş atandı. 2021'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla İstanbul İl Müftülüğü görevine getirilen Prof. Dr. Safi Arpaguş, 1967 yılında Amasya'da doğdu. 1990'da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden mezun oldu.  2011-2021 yılları arasında Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevinde bulundu. Arpaguş, Marmara Üniversitesinde İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Anabilim dalı öğretim üyesi olarak görev yapıyordu.

NAMIK KEMAL - Nâmık Kemal (asıl adıyla Mehmed Kemal)

Resim
NAMIK KEMAL    Nâmık Kemal (asıl adıyla Mehmed Kemal ), 21 Aralık 1840 'ta, dedesi Abdüllâtif Paşa 'nın mutasarrıf olarak bulunduğu Tekirdağ 'da doğdu.  Aralarında sadrâzamlar, önemli konumlarda bulunmuş askerler, devlet adamları ve şairler de bulunan bir soydan gelmektedir. Babası, Pâdişâh I. Abdülhamid 'in münec-cimbaşısı " Mustafa Âsim Bey , annesi kültürlü bir kadın olan Fatma Zehra Hanım 'dır.   Aile, dede Abdüllâtif Paşa'nın Afyon sancağı mutasarrıflığına (kaymakamlık) atanması üzerine, 1846 'da Afyon 'a geldi.  Nâmık Kemal, o sırada müftülük görevinde bulunan ve bir zamanlar Rusya ve Mısır 'da bulunmuş; Arapça, Farsça, Rusça, Yunanca ve Latince bilen; görmüş geçirmiş bir kimse olan Buhâralı Hacı Abdülvâhid Efendi 'den dersler aldı, ondan etkilendi. (Aslında Nâmık Kemal'in düzenli bir öğrenim görmemiş, bir çok Tanzimat natçısı gibi o da, yaşama atıldıktan sonra, yaşam deneyimleriyle kendisini yetiştirmiştir.)    Dedesi Abdüllâ...

CHP Soruşturmasının Kronolojisi - Barış Pehlivan

Resim
CHP Soruşturmasının Kronolojisi - Barış Pehlivan 12 Şubat 202 5   4-5 Kasım 2023: CHP kurultayı gerçekleşti. Özgür Özel CHP ’nin yeni genel başkanı oldu. 19-20 Kasım 2023 : Eski CHP Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır , “ şaibe ” iddialarını X hesabından paylaştı. 20 Kasım 2023: Paylaşımlarda adı geçen CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş , Erkan Çakır’dan şikâyetçi oldu. Şikâyetteki suçlamalar; halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma, hakaret, iftira ve şantaj idi. 22 Aralık 2023: Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı , “ iddiaya konu suç yeri başkent ” diyerek dosyayı Ankara’ya gönderdi. 5 Şubat 2024 : Erkan Çakır ifade verdi ve “ Para karşılığında delege satıldığını söylemedim; sosyal medyadan başka bir CHP’li bana söyledi, ben de tekrarladım ” dedi. Aradan tam bir yıl geçti. Bu süreç içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP kurultayı için birçok kez “ şaibeli ” ithamında bulundu. 5 Şubat 2025 : Eski CHP yöneticilerinden Akif Hamzaçebi X’ten yaptığı açıklamada, CHP lideri Özel’i eleşti...

AKP İktidarında Yolsuzluk Patlaması

AKP İktidarında Yolsuzluk Patlaması Türkiye siyaseti yaklaşık on yıldır birbirini takip eden uğursuz ‘’yolsuzluk patlamaları’’ serisi içinde bocalıyor. Bugünlerde bu serinin yeni bir halkasını yaşıyoruz. Bildiğim kadarıyla, daha önce hiç bu kadar yaygın, yoğun ve istikrarlı bir yolsuzluk sürecine tanık olmamıştık.   Siyasî yozlaşma ve daha özel olarak ta yolsuzluk elbette Türkiye için bilinmedik bir şey değil ama AKP iktidarında yolsuzluğun adeta patlama yapması özel olarak üzerinde durulması gereken bir durum. Özellikle de, bu durumun  –yasaklar ve yoksulluk yanında- yolsuzluklara da son verme ve ‘’temiz siyaset’’ getirme vaadiyle iktidara gelmiş olan bir partinin iktidarında ortaya çıkmış olduğu hatırlanırsa… AKP tarzı yozlaşma ve yolsuzluğun ortaya çıkmasını kolaylaştıran nedenler arasında kanaatimce şu üçü öne çıkmaktadır: Sadakat, haklılık duygusu, güç ve zenginliğe duyulan açlık. İlk olarak, AKP bürokratları epey bit zamandır ‘’Reise sadık olduğumuz sürece bize kims...

Türk Telekom Casusluk ve Telefon Dinleme Skandalı

Türk Telekom Casusluk ve Telefon Dinleme Skandalı Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı tarafından Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı üzerinden yapılan teknik takip ve telefon dinleme faaliyetlerinin istihbarat şubelerine telekom sistem odalarından sağlanan fiber bağlantılarla yasa dışı olarak gerçekleştirildiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açığa çıkarıldı.  Telefon dinleme skandalının Gülen hareket-AK Parti arasındaki gerilimden önce 2010 tarihinde Türk Telekom müfettişi A.Ç. tarafından açığa çıkarıldığı, ancak soruşturma raporundan haberdar olan İstihbarat Şube'nin müfettişe ait bilgisayara ve dokümanlara el koyarak olayın üstünü kapatmaya çalıştığı iddianamede yer aldı. Yasadışı dinleme ve casusluk soruşturması kapsamında müfettiş A.Ç. tarafından hazırlanan raporda, içlerinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Dış misyonlar arasında yer alan peer to peer devre bağlantıları ve Genelkurmay Başkanlığı'na ait TAFICS hatları başta...

Türkiye Genelindeki 403 Cezaevinde 392 Bin 456 Kişi Var

Resim
  Türkiye genelindeki 403 cezaevinde 1 Temmuz 2024 itibariyle 295 bin 64 hükümlü, 47 bin 462 de tutuklu olmak üzere toplam 342 bin 526 kişi bulunuyordu. O tarihte cezaevlerinin toplam kapasitesi 295 bin 328’di. Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, 3 Şubat 2025 itibariyle cezaevlerinin mevcudu 335 bin 799’u hükümlü ve 56 bin 657’si tutuklu olmak üzere 392 bin 456’ya yükseldi. Aradan geçen 6 ayda tutuklu ve hükümlü sayısı yaklaşık 50 bin kişi birden arttı. Tutuklu ve hükümlülere yapılan sağlık harcamaları da 3.3 kat artışla 233 milyon TL oldu. Aşırı yoğunluk bütçeden ciddi kaynak transferini de zorunlu hale getirdi. Cezaevleri için 2024’te bütçeden 98 milyar 712 milyon lira harcandı.  Geçen yılın Ocak ayındaki harcama 7.3 milyarken bu yıl 10 milyar 946 milyon liraya çıktı. Harcamalardaki hızlı artış, 2025 sonuna kadar cezaevlerinin idaresi için bütçeden 150 milyara yakın para harcanacağını işaret ediyor. Verilere göre, cezaevlerindeki hükümlü ve tutukluların 371 bin 435’...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Çıkardığı Listede Kahve Zinciri de var.

Resim
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’de düzenlenen mitingde boykot listesi açıkladı. Listede yer alan Espressolab dikkat çekti. Bu kahve zinciri hakkında ne biliniyor? Espressolab Türkiye menşeli bir kahve zinciri. Merkezi İstanbul’da bulunan Espressolab, ilk mağazasını 2014’te İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde açtı. Resmi web sitesindeki verilere göre Türkiye, Almanya, Portekiz, Mısır, Katar, Ürdün, Fas, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri, KKTC ve Irak’ta toplam 336 mağazası bulunan zincir, çevrimiçi satışta da faaliyet gösteriyor. Ayrıca İstanbul Merter’de bulunan eski bir fabrikayada kurulu ‘Espressolab Roastery’ isimli şube, hem kavurma merkezi hem de Avrupa’nın en büyük kahve dükkanına sahip. Esat Kocadağ kurdu Marka, Sütiş ile birlikte Kocadağ Ailesi Şirketleri’ne ait ve Esat Kocadağ tarafından kuruldu. Espressolab’in kurucusu ve CEO’su Esat Kocadağ, markanın kurucu ortağı ise Esat Kocadağ’ın ağabeyi ve Beşiktaş eski Asbaşkanı Emre Kocadağ. Esat Kocadağ, 1953 yılında Sütiş’...

Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi

Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi  Avrupa Konseyi içinde mahalli yönetimleri (yerel yönetimler) temsil eden kurumdur. Biri Yerel yönetimler odası, diğeri de Bölgesel yönetimler odası olmak üzere iki meclise bölünmüştür, bir sekreterlik ve kongre tarafından 5 yılda bir seçilen bir genel sekretere sahiptir. Tarih 1994 yılına kadar “daimi konferans” statüsünde olan Kongre, 14 Ocak 1994'te Bakanlar Komitesinde alınan bir kararla Kongreye dönüşmüştür ve böylece hem yerel hem bölgesel düzeyde özerkliğin tanınmasında ilerleme sağlanmıştır. 1953 itibarıyla Avrupa Konseyinin danışman organı bir Avrupa yerel yönetimler konferansının düzenlenmesini istemiştir. 1956'da Bakanlar Komitesi konferansın düzenlenmesini kabul etmiştir ancak konferansın ilk toplantısı Jacques Chaban-Delmas başkanlığında, 12 Ocak 1957'de Strazburg'da yapılmıştır. Kurumsallaşma isteğinde olan Konferans 1960'ta bir antlaşma projesi kabul etti ve 13 Eylül 1961'de Bakanlar Komitesi projeyi on...

2019 İmamoğlu hakaret davası

Resim
2019 İmamoğlu hakaret davası Mahkeme : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi Davacı : Yüksek Seçim Kurulu (katılan) Savcılık : İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sanık : Ekrem İmamoğlu İddia : Kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret İstem : 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasak Karar tarihi : 14 Aralık 2022 Karar : 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 'da Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi 'nde davetli olarak bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında iptal edilen ve tekrarlanan İstanbul belediye başkanlığı seçiminin demokrasi açısından tüm dünyaya öğretici bir nitelikte olduğunu belirtti.  Konuşmasında kendisine yöneltilen mülteci sorunu, kayyum belediye başkanı atamaları, gelecekle ilgili projeleri ve çıkarılacak olası engeller hakkındaki sorulara da yanıt verdi.  İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 4 Kasım 2019 tarihind...

İBB Başkanı İmamoğlu'nun 121 Sayfalık İfadesinin Detayları

Resim
  İBB Başkanı İmamoğlu'nun 121 Sayfalık İfadesinin Detayları Üç gündür gözaltında olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında ifade verdi. İmamoğlu’nun Mali Suçlarla Şube Müdürlüğü’nde verdiği ifade ortaya çıktı. İBB Başkanı suçlamaları şiddetle reddetti. İmamoğlu'nun neredeyse tüm sorulara 'Ben herhangi bir suç işlemedim. Suçlamaları şiddetle reddediyorum” yanıtını verdiği görüldü. İşte Ekrem İmamoğlu’nun ifadesinden detaylar 👇 İmamoğlu, yolsuzluk soruşturması kapsamında verdiği ifadede suçlamaları reddetti. İfadesinde 'Ben herhangi bir suç işlemedim. Suçlamaları şiddetle reddediyorum. Soruşturma karalamaya ve suç üretmeye yönelik, soruşturmanın hiçbir mantıki, hukuki ve ikna edici yanı yok. Burada bulunmamamın sebebi  hakkımda başlatılan siyasi bir müdahale ve mücadele' diyen İmamoğlu'na  “Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?” sorusu soruldu. İmamoğlu, “Ben herhangi bir su...

Her Şey Çok Güzel Olacak

Resim
  Diyorlar ki, Yenilmişiz. Diyorum ki, Yenilmedik Mart 22, 2025 Ölümden korktuğumuz için değil yaşadığımız, biz savaşmaktan hoşlandığımız için yaşarız. Çilek reçeli kaynatmak da savaşımızın bir parçasıdır, bir türküye eşlik etmek de. Baştan aşağı günah kesilmek de savaşımızın bir parçasıdır, bir yoksul için gözlerimizin dolması da. Biz günah işlerken bile masum kalabilenlerdeniz. Ölümle övünmedik çünkü biz, kimseyi öldürmedik, korkutmaya çalışmadık kimseyi, kadınların gözyaşlarında bizim bir payımız yok, cinayet emirlerinin altında bizim adımız yazmıyor, katilleri insanların peşinden biz göndermedik. Toprağı insandan daha kutsal bulmadık biz. Güçlüye tapınmadık. Sevdiklerimizi zaaflarıyla sevdik, zayıflıklarıyla sevdik. Ne ağlamaktan korktuk, ne gülmekten. Hayatı nakış işler gibi her ilmeğine kendimizden bir şey katarak yaşadık; hayatı güzel bulmadık, hayatı güzel yapmaya uğraştık. Diyorlar ki, yenilmişiz. Diyorum ki, yenilmedik. Gülmeyi, şakalaşmayı, sevişmeyi bilenleriz, âşıkları...

Savcılık, ifadesi alınan İmamoğlu’nun tutuklanmasını talep ederek sulh ceza hakimliğine sevk etti.

Resim
Ekrem İmamoğlu tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.  İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen "terör1 ve "yolsuzluk" soruşturmalarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesine sevk edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik operasyonda gözaltına alınan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve emniyetteki işlemleri tamamlanan 91 kişi, 4 gün sonra Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine getirildi.  Savcılık, "kent uzlaşısı" ve "yolsuzluk" soruşturmaları kapsamında ifadesi alınan İmamoğlu’nun tutuklanmasını talep ederek sulh ceza hakimliğine sevk etti. 91 şüpheli ve 34 savcı görevlendirildi 19 Mart Çarşamba günü gözaltına alınan İmamoğlu ve beraberindeki 91 şüphelinin ifade süreci için 34 savcıgörevlendirildi. 00:10 itibarıyla savcılıkta ifadesi tamamlanan İmamoğlu, 03:00’te tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Savcılık, Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan için de "terör...

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu bu sabah saatlerinde gözaltına alındı

Resim
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu bu sabah saatlerinde gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İmamoğlu hem "yolsuzluk" hem "terör" suçlamalarıyla karşı karşıya. Başsavcılık açıklamada, İmamoğlu'nu "suç örgütü lideri şüpheli" olarak nitelendirdi. Aynı operasyonlarda aralarında Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan ve sanatçı Ercan Saatçi'nin de olduğu yaklaşık 100 kişi gözaltına alındı. Üçüncü bir soruşturma kapsamında gazeteci İsmail Saymaz da gözaltına alındı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını "Bir sonraki cumhurbaşkanımıza darbe girişimi" olarak değerlendirdi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamada "Tarafsız ve bağımsız yargının gerçekleştirmekte olduğu soruşturmaları farklı taraflara çekmek, darbe gibi ifadelerle nitelendirmek son derece tehlikeli ve yanlıştır." ifadesini kullandı. ...

Kalp ve Dil, Bir Canlının Hem En Temiz, Hem de En Pis Organları

Ya iyilik, güzellik fidanlığı; ya kötülük, bozgunculuk bataklığı. İnsan nasıl işletirse dil madenini, öyle süsler, donatır ömür ağacını. Ve nasıl besleyip donatırsa öyle ürünlerle donatır kalp toprağını. Dil ve kalp, ya kötülükler yuvası, kumkuması, ya iyilikler-güzellikler ovası.  Hani, Lokman Hekim, bir çırağıyla ava çıkmıştı, uzun yoldan evine döneceği sırada bir kabile reisi bu meşhur hekimi misafir etmek istedi. Lokman Hekim, nasıl beden dilinden anlıyorsa öyle de gönül ve ruh dilinden anlıyordu. Kırmadı kabile reisini. O gece misafir kaldılar. En semiz koyunlardan biri kesildi. Yemek için harekete geçildi. O sırada Lokman Hekim, çırağını imtihan etmek istedi: - Getir bakayım bana koyunun en temiz iki organını. Çırak gitti koyunun kalbini ve dilini getirdi. Lokman: -Aferin! dedi, tam isabet. Bir canlının en temiz iki organı kalbi ve dilidir. Yediler, içtiler, şükrettiler. Sabah olduğunda da her misafirin yaptığı gibi, yola revan oldular. Ne var ki yol kısa değil, Lokman aslınd...

Ben bayağı biriyim ama yazdıklarım öyle değildir

Kalabalıklarla sanatçılar arasındaki o gerilimli alanda gezinen duygular, sanırım, kolayca tarif edilemeyecek kadar karmaşıktır; kalabalıklar hem hayranlık duyar hem küçümserler, hem sever hem kızarlar, hem beğenir hem kıskanırlar, hem çok akıllı bulur hem çok saf olduklarına inanırlar. Sanatçıların, taklit edemeyeceklerine inandıkları yaratıcı yeteneklerinden çok, onların toplumun kurallarıyla sık sık çatışan bağımsız kişilikleriyle ve davranışlarıyla ilgilenirler; onların vahşiliğe yaklaşan özgürlüklerini kısıtlamaya, onların her türlü sınırlamaya başkaldıran öfkelerini evcilleştirmeye uğraşırlar; onların eserleri kadar davranışları da tehlikelidir çünkü; bütün kuralları reddederek başarılı olan biri, kendi varoluşunu kurallara gösterdiği itaate bağlamış insanları kuşkuya düşürür. "Yaratıcılığın bize benzemiyor, ama hayatın bize benzesin" derler, bunu dediklerinin bile farkına varmadan. Yaptıkları bizim yaptıklarımızdan farklı olan birinin hayatı nasıl bizim hayatımız gibi ...

Hayatınız, Seçtiğiniz Kadındır

Hayatınız, Seçtiğiniz Kadındır Kutsal kitapların anlattığı cennet ve cehennem gibi hayatın da, her birinde ayrı bahçeler, ayrı yangınlar, ayrı ateşler, ayrı ıstıraplar, ayrı sevinçler, ayrı çiçekler bulunan çeşitli katlara ayrıldığına, Babil'in asma bahçeleri gibi teras teras yükselen hayatın hangi katında duruyorsanız, yaşayacaklarınızın da durduğunuz yere göre belirleneceğine inanırım ben. Eğer bir erkek, sevgisinin peşine düşen Dante'nin cenneti ve cehennemi dolaşması gibi hayatın çeşitli katları arasında dolaşmak, bir terastan bir başka terasa geçmek isterse mutlaka kendine yol gösterecek bir kadına ihtiyacı vardır; belki yanılıyorum, ama bana öyle geliyor ki, bir erkek, bir kadının yardımı olmadan, bulunduğu bahçeden bir başka bahçeye, içinde kavrulduğu yangından bir başka yangına tek başına geçemez. Bir erkeğin düşünsel yeteneği, estetik birikimleri ne olursa olsun, hayatta durduğu kat, içine doğduğu kattır, tanıdığı ilk kadının, annesinin onu bıraktığı kat. Giyim zevkini...